YATIRIMCILAR, içeride makro ekonomik istikrarı sağlayan adımların devamını, dışarıda da ticaret savaşlarının yaratacağı olumsuzlukları yakın takibe aldı. Bu yılın ilk yarısında, gerek küresel gerekse yurt içindeki yatırımcıların, yaşanan ekonomik ve siyasi gelişmeler nedeniyle temkinli olduğu; yatırım kararlarında da stabilitenin hakim görüldüğü belirtiliyor. Dün düzenlenen basın toplantısında bir araya geldiğimiz Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) Başkanı Engin Aksoy da bu kapsamda, yılın ilk altı ayının yatırımcılar için ‘bekleme süresi’ olduğuna dikkat çekti. İlk tahminlere göre, uluslararası küresel doğrudan yatırımların geçen yıl bir önceki yıla kıyasla yüzde 8 daraldığını vurgulayan Aksoy, Türkiye’de ise küçülme yaşanmadığını, yatay seyir izlendiğini anlattı. Türkiye’nin geçen yılın ilk 11 ayında, 9.6 milyar dolar ile bir önceki yılla aynı düzeyde uluslararası doğrudan yatırım çektiğini anımsatan Aksoy, “Yılı da tahminen 11 milyar dolar düzeyinde kapatacağız” dedi. Aksoy, makroekonomik istikrarın sağlanması ve öngörülebilirliğin artması durumunda yatırımcı güveninin artacağına ve bunun da 2025’te ülkeye 13.5 milyar dolarlık ek yatırım getirmesinin beklendiğine işaret etti. VERGİ ENDİŞESİ BÜYÜDÜ Aksoy, YASED’in 6 ayda bir gerçekleştirdiği ve üye şirketlerin CEO’larının katılımıyla düzenlenen PULSE Anketi’nin son verilerini de aktardı. CEO’ların bu yıl da birinci önceliklerinin enflasyon olduğuna vurgu yapan Aksoy, “Katılımcıların yüzde 85’i için başlıca tehdit, enflasyon. Döviz kuruna yönelik endişeler azaldı” dedi. Aksoy, idari ve vergi yüküne ilişkin endişeler ise yüzde 50’den 60’a yükseldiğini belirtti. ‘REKABETİ ARTIRAN TEŞVİK’ TALEBİ Yatırımcıların mevcut endişeleri göz önüne alındığında, güçlü teşvik mekanizmalarının hayata geçmesinin önemine değinen Aksoy, “Rekabetçiliği güçlendiren vergi ve teşvik mevzuatı geliştirmemiz önemli. Eşitlikçi, şeffaf ve odaklı bir teşvik sistemi ile rekabet üstünlüğü elde etmek durumundayız. Bu alandaki başarılı ülkelerin iyi yaptığı şey, yatırım ortamına yönelik mevzuat yaparken iş dünyası ile istişare içinde olmak. Yatırımcıya sürpriz yaşatmamak, düzenlemelerin hayata geçmesinde süre tanımak önemli” dedi. ILIMLI BÜYÜME BEKLENTİSİ Aksoy’un aktardığına göre, şirketler bu yıl genel olarak ılımlı bir büyüme beklentisi içinde. “Katılımcı şirketlerimizin yüzde 48’i önümüzdeki 6 aylık dönemde büyümeye devam edeceklerini öngörüyor” diyen Aksoy, “Bu olumlu görüntü, ihracat gelirlerinden işgücü büyüklüğüne kadar birçok parametrede de kendini gösteriyor. 2025’te CEO’larımız Türkiye’nin küresel ekonomiden daha hızlı büyümeye devam etmesini bekliyor. 2025’te 2024’e kıyasla Türkiye ekonomisi için daha düşük büyüme öngörülüyor” diye konuştu. 1.1 milyar dolar – Kasım 2024’te gelen aylık UDY 9.6 milyar dolar – 2024’ün ilk 11 ayında Türkiye’ye gelen UDY 5 milyar dolar – 2024’ün ilk 11 ayında Yatırım Sermayesi Girişleri Hollanda Almanya ABD – 2024’te Türkiye’ye en çok yatırım yapan üç ülke Kaynak: YASED ‘TRUMP FIRSAT YARATIR ÇİN KARŞIMIZA ÇIKAR’ ABD’de ikinci Trump döneminin başlamasıyla küresel ekonomide enflasyonu tırmandırması beklenen pek çok endişe hakim. Tarife savaşlarının etkisiyle dünya genelinde korumacı politikaların artacağına; ülkelerin her adıma karşı bir hamleyle yanıt vereceğine, bunun da ‘kazananı olmayan bir ticaret savaşına dönüşeceğine’ vurgu yapan Aksoy, “Ancak, ekonomik ve siyasi gelişmeler ticaret savaşlarını ve küresel tedarik zincirindeki kırılmaları tetikleyebilir. Türkiye ise rekabetçiliğini artırarak dönemin yaratacağı fırsatlardan yararlanabilmeli” dedi. “Trump bazı adımlar atmaya başladı. Bu adımlar bizim ABD pazarındaki payımızı artırmamızı sağlayabilir fakat bu kez de bizim güçlü olduğumuz pazarlarda karşımıza Çin çıkabilir” diyen Aksoy, “ABD, AB ve Çin başta olmak üzere ticaret ortaklarımızla uzun soluklu işbirlikleri gerçekleştirmemiz gereken bir döneme giriyoruz” ifadelerine yer verdi.
