OYAK Maden Metalürji Şirketleri’nden olan yassı çelik üreticisi Erdemir, 2024 yılı başında açıkladığı ‘Net Sıfır Yol Haritası’ doğrultusunda yatırımlarına hız verdi. Bir entegre tesiste ortalama yatırım süresinin 4.5 yıl olduğunu aktaran Erdemir ve İsdemir Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Serdar Başoğlu, “OYAK Maden Metalürji Grubu’nun 2016’dan bu yana toplam yatırım harcaması 4.5 milyar doları buluyor. Araya pandemi girdiği için bunun 3.4 milyar dolarlık bölümü son dört yılda gerçekleşti” dedi. “Bingöl Avnik’te devam eden peletleme tesisi yatırımı yeşil dönüşüm yol haritamızın önemli bir parçası. Bu yatırım tamamlandığında yüzde 80-85 oranında kendimize yeterli hale geleceğiz” diyen Başoğlu, “2030 sonuna kadar 3.2 milyar dolarlık dönüşüm yatırımı planladık. Bu yıl sonunu 1.1 milyar dolar değerinde yatırım harcaması ile kapatacağız. Yeşil dönüşüm yatırımları da bunun içinde önemli yer tutuyor” diye konuştu. KÖMÜRE KADEMELİ FREN Başoğlu ile Ereğli’deki fabrikalarında bir araya geldik. Başoğlu, ham çelik üretiminde karbon emisyonunu 2030’a kadar yüzde 25, 2040’a kadar yüzde 40 azaltmayı planladıklarını anlattı. Yeşil dönüşüm hedefi doğrultusunda ekim ayında 1’inci Yüksek Fırın’a hidrojen enjeksiyonunu tamamladıklarını; 7 bin ton/yıl biyokömür üretim kapasiteli pilot Piroliz Tesisi’ni de devreye aldıklarını dile getirdi. TÜRK ÇELİĞİNE ÇİN GÖLGESİ Öte yandan, dünya ekonomisinde ve küresel çelik sektöründe yaşanan dalgalanma ve kayıpların, dünyanın sekizinci büyük çelik üreticisi konumundaki Türkiye’ye etkileri de Erdemir’deki toplantının ana başlıkları arasında yer aldı. Krizin ana nedenlerinden birinin Çin olduğunu belirten Başoğlu, “Küresel çelik sektöründe yaşanan krizler ilk değil ama en fazla iki çeyrek sürerdi. Çin kaynaklı bu kriz ise iki yıldır sürüyor ve böylesini ilk kez yaşıyoruz” ifadelerine yer verdi. ÜRÜN UCUZLARKEN HAM MADDE ARTIYOR Başoğlu, Çin’in sektöre yaşattığı en büyük sorunlardan birinin ‘nihai ürün fiyatı düşerken, hammadde fiyatlarının düşmemesi’ olduğunu anlattı. “Çin’de gayrimenkul sektöründeki daralmaya da bağlı olarak çelikte yıllık iç tüketim 30 milyon ton azaldı. Ancak buna rağmen çelik üreticileri merkezi hükümetin talimatıyla üretime aralıksız devam ediyorlar” diyen Başoğlu, “Arkalarına devlet desteğini alarak dünyaya çelik satmaya devam ediyorlar. Bu da hem çelik fiyatlarına hem de hammadde fiyatlarına etki ediyor. Nihai ürün fiyatları düşüyor ama hammadde fiyatları düşmüyor” diye konuştu. Demir cevherinin ton başına fiyatı bu yıl 93 dolar ile 2022’den bu yana en düşük seviyelerine kadar gerilemişti. Normalde ürün fiyatı düştüğü zaman hammadde fiyatının da düşmesi gerektiğini anımsatan Başoğlu, “İşte bu arz-talep dengesi bozuldu. Biz Erdemir olarak 6 Şubat depremleri haricinde üretimimizi tam kapasite yapmaya devam ediyoruz. Fakat ürün fiyatları bir önceki seneye göre düştü. Son iki yıldır dünya çelik sektörünün karşılaştığı en büyük sorun bu” ifadelerine yer verdi. ‘2025 BELİRSİZLİKLERLE DOLU’ OYAK Genel Müdürü Süleyman Savaş Erdem de, dünyada ve Türkiye’de çelik sektörünü değerlendirdiği mesajında, Çin’in çelik talebinin azalmasının 2025 için küresel ölçekte çelik sektörüne karşı ihtiyatlı bir duruş beklentisine yol açtığına dikkat çekti. “Dünyada talebin yavaşladığı ve ticaret savaşlarının tırmandığı bu dönemde 2025 ile ilgili belirsizlikler hâkim” diyen Erdem, “Erdemir bu zorlu dönemde üretimi ve istihdamı koruyarak yatırımlarına kararlılıkla devam edip istikrarını muhafaza etti. Belirsizliklere rağmen 2025’te de istihdam ve üretimi korumayı, yatırımlarımızı sürdürmeyi, yeşil dönüşüm yolculuğumuza kararlılıkla devam ederek Türk çelik sektörüne katkıda bulunmayı hedefliyoruz” dedi.
